İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), içerisinde kütüphane, sergi salonu, İstanbul Kitapçısı, tiyatro, sahne ve ortak çalışma alanı bulunan çok fonksiyonlu “Şişli Habitat Yeni Nesil Yaşam Merkezi”ni tamamladı. “300 Günde 300 Proje” maratonu kapsamında hizmete alınan merkezin açılışı; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi.
“İBB OLARAK, SESSİZ VE DERİNDEN BİR DEVRİME İMZA ATIYORUZ”
“İddiayla söylüyorum; İBB olarak, sessiz ve derinden bir devrime imza atıyoruz” diyen İmamoğlu’nun konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Yaptığımız şeyler ve ortaya koyduğumuz yönetim felsefesi, bence bütün arkadaşlarımla hatta paydaşlarımızla, katılımcılarımızla, hatta sadece siyasi partimizin mensupları değil, sadece ittifakımız olan siyasi partilerin mensupları da değil, bugün belki İstanbul’da muhalefet olan diğer parti temsilcileriyle dahi ortak akıl arayışıyla nitelikli, ahlaklı, dürüst, adil bir yönetişim modeliyle ilgili arayış içerisinde olan İstanbul’uz biz. Ve bu kimlik, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin hayal ettiği güzel günlerin bir Ar-Ge’si gibidir. Yönetişim modeli anlamında, bir inovasyon merkezi gibidir. Her attığımız adımı bu anlamda atıyor ve onun bir büyük ölçeğini ülkemiz için hayal eder durumdayız. Zaten mevzuya böyle bakmadığınız zaman, kısır kalırsınız, dünyanın bugünkü ihtiyaçlarına, bugünkü neslin taleplerine ne yazık ki cevap veremezsiniz. O bakımdan bunun adı bir zihniyet devrimidir. Lütfen bizi bu yönüyle takip ediniz.”
“BU SAATTEN SONRA İSTANBUL’U HİÇ KİMSE ÖZENSİZ YÖNETEMEYECEK”
“Vatandaşın şehre ve yerel yönetime bakış açısını değiştiriyoruz. Öyle şeyler yapıyoruz ki; bu saatten sonra İstanbul’u hiç kimse özensiz yönetemeyecek. İstanbul’un dinamiklerini, yaşamın içindeki bireylerini, insanlarını yok sayarak eskisi gibi keyfi yönetemeyecek. Yanlış işleri yapmaya kalkan yöneticilerin karşısına İstanbullular, her zamankinden çok daha cesur bir biçimde. Çünkü diyecekler ki, ‘Biz doğrusunu gördük. Daha doğrusunu, daha iyisini talep ediyoruz.’ ‘O işler öyle olmaz’ deyip, parmağını yöneticilere gösterecek. Mesela; İstanbul’un milyonlarca metrekarelik yeşil alanlarına göz koyamayacaklar. ‘İmara açarız kıyısından kıyısından’ diye düşünemeyecekler. Çünkü gördüler ki, kent ormanları yıllarca, onlarca yıldır gizli saklı tutuluyordu. Acaba neden? İşte bu değişimi ortaya koyan bizler, artık İstanbulluların o kent ormanlarında çok güzel anlar, anılar geçirmesine imkan tanıyoruz. İstanbullular, artık bu tür tehditlere izin vermeyecek. Mesela; dere yataklarına şu anda 15-16 noktada milyonlarca metrekarelik yaşam vadilerini hizmete geçirmeyi başarıyoruz. İşte bu aşamadan sonra, uçsuz bucaksız vadileri gören vatandaşlarımız, bu tür alanlarda kurulabilecek hayalleri hissettiler, yaşadılar. Bundan sonra, asla ve asla başka türlüsüne müsaade etmeyecekler.”
“BUNA NİYETLENENLER, KARŞISINDA EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE KARAKTERLİ İSTANBULLULARI BULACAK”
“Yanlışların karşısında her zaman İstanbullular dimdik ayakta duracak. İşte Haliç Tersanesi’ni bir yandan hayata geçirirken, bir yandan kültür sanat odağı yapmak gibi… Yine kendi tersanemizde Paşabahçe Vapuru gibi, bu şehrin geçmişten bugüne taşınan anılarını, kıymetli hikayelerini güçlü bir biçimde var etme çabası… Yine kendi deniz taksilerimizi o tersanede üretmeye başlamak; İstanbul’un aslında ne denli kabiliyet alanları olduğunun bir göstergesi. Bundan sonra hiçbir yönetim bir alanı bir mekanizmayı etkisiz hale getirip o alan üzerinden rant elde etmeye cesaret edemeyecek. Buna niyetlenenler, karşısında en güçlü şekilde karakterli İstanbulluları bulacak. Sadece 3,5 yıl içerisinde İstanbullular, kesinlikle iddia ediyorum, öyle güzel şeyler gördüler ve yaşadılar ki, İstanbulluları bu hizmetlerin daha azına ya da daha kalitesizine asla bu süreden sonra kimse razı edemeyecek.”
“İSTANBULLULAR, ARTIK BELEDİYELERİNDEN DAHA FAZLA KREŞ, YURT, İSTİHDAM OFİSİ VE TARIMA DESTEK İSTEYECEK”
“İstanbullular, artık belediyelerinden daha fazla kreş isteyecek. Geçmişte kreşi ağzına bile alamayan, hatırlayamayan İstanbullular, şimdi daha fazlasını isteyecek. İstanbullular, artık sadece kreş değil, yurtlar isteyecek. Daha önce bir tek yatak dahi üretememiş İBB, artık 6000 yatağa doğru gidiyor Eylül 2023’te. İstanbul’un destek nedir bilmeyen çiftçileri, ‘Üretim yapmam için gerekli tohumu senden istiyorum, mazotu senden istiyorum; desteğim nerede’ diye haykıracak. ‘Birtakım işleri sözde vakıfların, derneklerin istismarına bırakma. Bizimle beraber güzel işler üret’ diye, yöneticilerin karşısına çıkacak. İBB’nin vatandaşa iş bulmak gibi bir derdi yoktu. Açtığımız Bölgesel İstihdam Ofisleriyle, neredeyse 100 bine yakın insanımıza İstanbul’un özel sektöründe iş bulma başarısını ortaya koymuş bir mekanizmayı kurduk. Bundan sonra yönetenlere, ‘Söyle bakalım, sen kaç kişinin iş bulmasına, iş bulurken de o işe göre meslek edinmesine destek oldun’ diye bilinçli, rasyonel hesap soracak. Biz, İBB tarihinde -belki üzülecek bir şey ama- tarihinde ilk kez üst düzey yönetim kadrolarına, ‘kadın’ demiyorum, ‘kadınları’ hak ettiği bir biçimde atayarak, İBB’yi bir erkek belediyesi değil, kadın-erkek eşitliğinin önde duran bir belediyesi haline getirdik. Bundan sonra bir yönetimde kadının eksikliğini gören vatandaşlar, başta bu şehrin cesur kadınları, parmağını gösterip, böyle hesap soracak.”
“BİR AVUÇ İNSANI YOLLAYACAĞIZ, AZ KALDI”
“İnsana saygı, kente özen anlayışıyla, vatandaşın şehre ve yerel yönetime bakış açısını değiştiren, kesinlikle çok özel işler yaptığımıza yürekten inanıyorum. Örneğin; bugün hep birlikte hizmete açacağımız Habitat Yeni Nesil Yaşam Merkezi. Bu tür işler nasıl doğuyor? Şöyle desem inanır mısınız? ‘Ben, akşam düşündüm, sabah da böyle yaptım, oldu!’ Değil. Ben, bu şehrin yöneticilerine, bu şehrin insanlarına, açık platformlarına güvenerek, kendimi onların zihnine, bilgisine, fikrine emanet ederek, bu alanların var olmasına sebep olan bir yönetişim modeline liderlik ve moderatörlük yapıyorum. Yaptığım bu kadar. Yani zihinleri açık, fikirleri açık ve aynı zamanda özgür bir biçimde kendilerini ifade ettikleri bir mekanizmayı kurma becerisini ortaya koyduğunuzda, sizi bu denli güzel, bu denli karakterli ve bu denli kalıcı hizmetlerle buluşturuyorlar. İşte onun için, bu yeni nesil yaşam merkezi, çok fonksiyonlu, çok kaliteli, çok özel bir merkez. Harika bir çalışma, üretme, öğrenme güzel vakit geçirme yeri. Umutlanma yeri, yarış yeri. Ama doğru yarış, centilmence yarış. Birinin ayağına çelme takarak değil. Seçimi kazanan bir insanın elinden seçimi alarak hiç değil. Ya da milletin iradesini yok sayarak, milletin iradesinin önüne geçip, ‘Ben her şeyi yapacak güçteyim’ diyen insanların yeri burası değil. Zaten onlardan bir avuç kaldı. Onları da yollayacağız. Az kaldı inşallah.”