İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında 189’uncu hizmetini, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattı Mecidiyeköy-Fulya-Yıldız kesimini açarak gerçekleştirdi. Şişli ve Beşiktaş ilçelerinden geçecek hat için düzenlenen açılış töreni; TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan, Onursal Adıgüzel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve CHP İBB Meclis Grup Başkanvekili Doğan Subaşı’nın katılımlarıyla düzenlendi.
İBB, YENİ YILA 3 BÜYÜK HİZMETLE “MERHABA” DEDİ
İBB Başkanı İmamoğlu, yeni yıla 1 Ocak’ta açtıkları Baltalimanı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi, bugün hizmete aldıkları Mecidiyeköy-Fulya-Yıldız metro hattı ve 6 Ocak’ta vatandaşların kullanımına sunulacak Dudullu-Bostancı metro hattı ile “Merhaba” dediklerini aktardı. 3 hizmetin toplam yatırım bedelinin 20 milyar lira olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Sağlıklı bir yöntemle yatırım yapmayan ve İstanbulluların parasını sağlıklı bir biçimde harcamayan, İstanbulluların gönlünü kazanamaz. Bizden önceki süreçte, 25 yıllık zaman diliminde yılda 5 değil, 15 kilometre üretme kapasitesine sahip olsalardı -ki dünyada 25 yılda 25 beş kilometreyi başaran şehirler oldu- bugün İstanbul, bambaşka bir konumda olurdu. Ama neyi öncelediğinize bakılıyor işte. O bakımdan, ne yazık ki sağlıklı adımlar atılmadı. Bir anda değişik bir metotla, geç kaldıklarını hissettiler. Özellikle 2015-16 ekseninde birçok ihale yapıldı. Ama ne yazık ki bu ihalelerin birçoğu, kağıt üzerinde kaldı. Projesi tamamlanmamıştı, finansmanı hiç düşünülmemişti. İşte onun için biz duran, yapılmayan, unutulmuş 10 tane metro hattını devraldık, diye anlatıyoruz. İsraf düzeni nedeniyle, açıkçası icraatı unutup, sadece siyasi kavgaları, sadece partizanlık duygularını besledikleri bir dönem var ettikleri için, işlerini ihmal ettiler. Onun için yapabileceklerinin çok altında metro ürettikleri, işleri sürekli uzattıkları ve ne yazık ki kağıt üstünde kalan yarım yamalak metro projeleriyle, İstanbul’u tabiri caizse yüz üstü bıraktılar” dedi.
“İBB İÇERİSİNDEKİ ‘TÜKENMİŞLİK SENDROMUNA’ SON VERDİK”
Göreve geldikleri an itibariyle, İBB içerisindeki “tükenmişlik sendromuna” son verdiklerini vurgulayan İmamoğlu, “İsraftan arınmış bütçemizle, kesinlikle partizanlıktan uzak, liyakate dayalı bir yönetim anlayışıyla, enerjimizle, İstanbullunun parasını yönettiğimizin farkında olan bir ahlaklı, erdemli tutumla, doğru ve özenli iş yapma becerimizle, İstanbul’da metro üretimine hem hız kattık hem de kalite kattık. Planı, projesi, finansmanı tamamlanmadan başlatılmış bu işleri, kaderine terk edilmiş metro inşaatlarını devraldığımız andan itibaren 10 metro inşaatını aynı anda harekete geçirerek, dünyada eşi benzeri olmayan bir rekora da İstanbul halkı adına imza attık. Bizden önceki 25 yıl boyunca yıllık metro imalatının bugün itibariyle 2,5 katının da üstüne çıktık, 3 katına doğru gidiyoruz” bilgilerini paylaştı. Kendilerinin ulaştığı seviyenin de İstanbul’un kaybettiği yılları telafi edemeyeceğine dikkat çeken İmamoğlu, iktidar kanadından gelen engellemelerin bir an önce son bulması gerektiğinin altını çizdi.
“TEK DERTLERİ, ‘BU İŞLERİ BU KADAR KISA ZAMANDA NASIL BAŞARDILAR?’”
“Bugün eğer bu başarımız, bu performansımız, bütün engellemelere rağmen iş yönetme becerimiz ve iş üretme becerimiz olmasaydı, kesinlikle bu acayip soruşturmalar ya da bu acayip kavramlarla biz karşı karşıya kalmazdık” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: “Yani onların aslında tek derdi; ‘Bu işleri bu kadar kısa zamanda nasıl başardılar?’ Onları tetikleyen ve bize tabiri caizse saldırmalarını sağlayan tek ana duygu bu. Biz eğer metro başta olmak üzere, İstanbul’u yönetmek de başarısız olsaydık, bu kadar aceleci, bu kadar agresyonu yüksek bir süreci önümüze koymazlardı. Benim görev süremin bitimine 13-14 ay gibi bir zaman dilimi kaldı. Biraz daha bekleyip, yerel seçimlerde çok çalışarak bizi belki yenilgiye uğratma konusunda erdemli bir süreci ortaya koyup, yönetime gelmeyi düşünebilirlerdi. Yani normal olması gereken de aslında buydu. Böylece, kendi seçmenlerinden açıkçası ‘Bu kadar da olmaz’ diye, tabiri caizse, bu kadar seviyesi düşük bir biçimde uğraşı, soruşturma gibi kötü işlere de imza atmamış, -daha net ifade edeyim- kendilerini rezil etmemiş olurlardı bu şekilde süreci yönetmiş olsalardı. Ama aceleleri var, mecburiyetleri var. Açıkçası şunu görüyorlar: 2024’te, yerel seçimlerden önce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yönetimini ele geçiremezlerse, İstanbullunun bir daha bu görevi onlara vermeyeceğini bugünden görüyorlar. Bugünden kestiriyorlar. Onun için sandıkta yenemeyeceklerini bildikleri bu anlayışı, bu süreci, ‘Başka türlü nasıl alt ederiz, nasıl ortadan kaldırırız’ bakış açısıyla hareket ediyorlar.”
“KARŞILARINA ALDIKLARI, İSTANBUL’UN 16 MİLYON İNSANIDIR”
İstanbulluların kendi yönetimlerinden ne kadar memnun olduğunu sahada ve Pazar ziyaretlerinde gördüklerini belirten İmamoğlu, “Bizim izlediğimiz kadar, onlar da inceliyor. Bu gerçeği sokakta görüyorlar, yaptıkları anketlerde de görüyorlar. Onun için, ne yapıp edip yerel seçimlerden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ele geçirme çabası içerisindeler. Açıkçası beni yasaklı hale getirip, meydanı boşaltmak, kendileri çalıp bir nevi kendileri oynama çabası içerisindeler” diye konuştu. Rakiplerinin, aynı operasyonu 2023 genel seçimleri öncesine çekip, genel seçimlerinin sonucunu lehlerine çevirme çabası içerisinde olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, “İstanbul’u, İBB’yi kendi şahsi mülkleri gibi gördükleri, bu şehre ne yazık ki aynı o şekilde davrandıkları için, kaybetmeyi kabullenemediler ve kabullenemiyorlar. Karşılarında engel olarak, İBB’nin gerçekten tarihi başarısını görüyorlar. Ama bir şeyi unutuyorlar ve yanılıyorlar: Her ne kadar işin odağına beni otursalar da aslında şu an karşılarına aldıkları, İstanbul’un 16 milyon insanıdır. Hatta, güzel ülkemizin demokrasiye inanmış 85 milyon insanıdır. Milli iradenin gasp edilmesini asla kabullenmeyen vatandaşlarımızdır karşısında olanlar. Yargı üzerinden yürütülen siyasetin bu dizayn girişimlerini asla içine sindiremeyen, milletimizdir” ifadelerini kullandı.