Yüksek Kimya Mühendisi Kudret Livaoğlu, “Yapılan bilimsel çalışmalarda sabun, parfüm, krem, deodorant gibi ürünlerde bulunan fitalat maddesinin; DNA hasarına ve cinsiyet kaymalarına sebep olduğu tespit edildi.” dedi.
Her Çarşamba günü Zeytinburnu Belediyesi AKDEM tarafından Merkezefendi Parkı’nda düzenlenen Bahçe Seminerleri’nde bu hafta ‘Evde Doğal Temizlik’ konuşuldu. İnsan sağlığına zararlı olduğu bilinen kimyasal ürünlerin yerine alternatifi olacak doğal ürünlerin kullanımı hakkındaki bilgileri; Yüksek Kimya Mühendisi Kudret Livaoğlu aktardı.
ÇOK KÖPÜREN DETERJANLAR YÜKSEK ORANDA PETROL İÇERİYOR
Livaoğlu, “Temizlik yaparken çok köpük istiyoruz. Ne kadar köpürürse ya da ne kadar parfüm kokarsa o kadar temizlendiğini hissediyoruz. Çok köpüren deterjanlar petrolden elde edilen güçlü deterjanlar oluyor. Bu ürünlerin maliyeti doğal ürünlere nazaran daha düşük ama ciddi alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor. Temizlik ürünlerindeki parfümler daha ağır kimyasalların kullanıldığı ürünler oluyor. Bir kokuyu oluşturabilmek için en az 20-30 hatta 200’e kadar çeşitli kimyasal bir araya geliyor. Fitalat kanserojen maddesi kullanılan deterjanlarda bilimsel olarak DNA hasarı, cinsiyet kaymalarına sebep olduğu tespit ediliyor.” ifadelerini kullandı.
EVDEKİ KİMYASAL KİRLİLİK DIŞARIYA ORANLA 70 KAT FAZLA
Yüksek Kimya Mühendisi Kudret Livaoğlu, “Günlük hayatta birçok kimyasalla muhatap oluyoruz. Araştırmalar gösteriyor ki ev içindeki kimyasal kirlilik dışarıya oranla 70 kat fazla. Kullandığımız deterjanlarla ev içerisinde kimyasal bir kirlilik oluşturuyoruz. Hamilelerin ve çocuk sahibi olanların temizlik konusunda daha bilinçli davranması gerekiyor. Temizlik yaparken deterjanların daha etkili olur düşüncesiyle karıştırılması zehirleyici gazların ortaya çıkmasına sebebiyet veriyor. Sırf temizlik yaparken hayatını kaybeden insanlar olabiliyor. Kullandığımız malzemeyi bilinçli olarak seçmemiz lazım.” dedi.
Temizlik ve kozmetik ürünlerin deri yoluyla direkt kana karıştığını ve boşaltım sistemine girmediğini kaydeden Livaoğlu, bu ürünlerin elimizden geldiği kadarıyla doğal yöntemlerle değiştirilmesi gerektiğini belirtti.