Türk Sanat Müziği deyince akla ilk gelen isimlerden Tunca’yı, seslendirdiği onlarca şarkısının içinden en çok “Gülü Susuz Seni Aşksız Bırakmam”, “Gözyaşımda Saklısın”, “Rüyalarım Olmasa”, “Git Gidebilirsen” ve “Üzme Beni” ile tanıdık. Kendisini dinleyicilerine sevdiren o şarkılarını dinledikçe yaşamdaki gerçek duygularımıza da tercüman olan Zekai Tunca; “Kişiliğim şarkı söyleşime yansır. Olmadığım bir tarzı zaten oynayamıyorum. Ne mutlu ki beni çağrıştıran şarkılarımın sayısı fazla” diye konuştu.
Zekai Tunca sanat yaşamındaki başarısını neye borçludur?
Sanat yaşamımda başarılı saymanıza teşekkürlerimle, bunu şartlarımın elverişsizliğine rağmen çok arzulamama ve insanların beni buna koşullandırmış olmalarına borçluyum diyebilirim.
Sanat yaşamınızda sanırım 50 yılı geride bıraktınız. Peki, bu süreçte hayatınızda en çok iz bırakan anınız ne oldu?
50 yılı aşkın sanat yaşamımda bende iz bırakan anılar arasında seçim yapamıyorum. Hep ilgi ve alkış almam beni yönlendirdi diyebilirim.
50.sanat yılınızda “Ustaya Saygı / Zekai Tunca” albümünde çok sayıda sanatçı eserlerinizi seslendirdi. Sanatçı için bu nasıl bir duygudur?
50. yıl albümümde henüz karşılaşmamış olduğum bazı değerli müzik insanlarının projeye katılmaları hem onur verdi, hem de borçluluk duygusu. Hepsine teşekkür borçluyum.
Sanat yaşamınızda örnek aldığınız isimler var mı?
Her evrede ilgi duyduğum, öykündüğüm değişik sanatçılar olmuştur. Bizim kuşağın 50’li yıllarda etkilendiği sanatçıların başında Zeki Müren gelir. Zamanla ufuk genişledikçe etkilenme alanları da alanları da genişliyor tabi…
Bazı şarkılar vardır ki sanatçının isminin dahi önüne geçer ve hep o şarkı akla gelir… Peki, Zekai Tunca denilince akla ilk hangi şarkısı geliyor? Size bunu sevenleriniz söylüyor mu?
Bir dostum “Senin adın ‘İmkansız’ soyadın ‘Git Gidebilirsen’ derdi. Sonra ‘Seni Aşksız Bırakmam’ geldi. Ne mutlu ki beni çağrıştıran şarkılarımın sayısı bundan daha fazla…
Türk Sanat Müziği’nin romantik seslerindensiniz… Söylediğiniz şarkılar aynı zamanda sizin kişiliğinizi de yansıtıyor mu?
Kişiliğim şarkı söyleşime yansır. Olmadığım bir tarzı zaten oynayamıyorum.
Şimdilerde neler yapıyorsunuz? Yaşam nasıl gidiyor?
Şimdilerde malum pandemi etkisini yaşıyorum. Üç beş günde bir yaptığımız sahne etkinlikleri nadir olarak bir-iki aya indi. Biraz tembelleştik diyebilirim.
Yeni albüm çalışmalarınız ya da sürpriz projeleriniz olacak mı?
Bir Long-play projesinin seslendirmesini bitirdik. Gerisini yapımcıya bıraktım, bekliyoruz.
Öyle şarkılarınız var ki “Gülü Susuz Seni Aşksız Bırakmam” gibi duygulara nesilden nesle eşlik ediyor. O güzel duygular bir sanatçı olarak gözlemlediğinizde sizce hala yaşıyor mu? Günümüzde duyguları ve şarkıları nasıl buluyorsunuz?
Günümüzde duygular ve yansıması değişen hayat biçimlerine paralel daha ‘hoppa-zıppa’ şeyler… Teknolojinin hızlı değişimine paralel, bunu kavrayabilen genç kuşaklar oluşturuyorlar gündemi. Benim hiç duymadığım şarkılara yüzlerce gencin katıldığına tanık oluyorum. Bu giderek daha hızlanıyor değişim olacak. Onun için ölçü giderek daha gençlere, çocuklara, hatta bebeklere göre hesaplanıyor.
Genç yeteneklere tavsiyeleriniz neler olur?
Genç yeteneklere “tavsiyem şudur” diyemiyorum bu hızlı değişimde…
Türk Sanat Müziği’nin gelecek nesillere aktarılabilmesi için ne gerekiyor?
Türk Sanat Müziği’nin gelecek nesillere aktarılması için bizler daha günceli aradık. Ama çok güncellik ve değişiklik de onu o kimlikten uzaklaştırıyor.