Daha çok arazilerde kullanımıyla bilinen ATV’leri asfalt için üreten ve bu araçlara renk ve karizma katarak, şehirde, bir çok alanda, birçok sektörde verim ve kolaylık sağlamak amacıyla yapan Kaman, tamamen yerli üretimle bir ilki başaran bir Türk olarak dünyaya adını duyurdu.
Çocukluğunda, babasının tamir ettiği motorların arasında geçirdiği zaman süresince, birçok konuyu öğrenen Kaman, motorlara ilgisi ve merakını; 16 yaşındayken, o zamanlar Kettcar motorlu yokken, ona, Zündapp motorunu takarak Almanya’da trafiğe çıktığını ve polise yakalandığını söylüyor. Polisin, fotoğraf çekip, çekici ile alıp götürdüğünü ve ‘İşte o an bende bu sevda başladı.’ diyerek anlatıyor.
Asfalt için ürettiği ATV’nin; kişisel kullanımın yanı sıra polis aracı, itfaiye ve cankurtaran ilk/ön müdahaleden başka getir – götür servis için de gayet iyi bir seçenek olduğundan bahsediyor.
YILLARINI VERMEK YETMİYOR!
KAMAN ATV serisini tasarlamasının yıllarını aldığını belirten Kaman, bu durumu, ‘Böyle bir aracı var etmek her yiğidin kamçısı değildir. Sonuçta yıllarını veriyorsun ve bu yetmiyor. Her ilerlediğinde aklına daha değişik, daha kaliteli şeyler geliyor ve tekrar baştan başlıyorsun ya da bazı bitirmiş olduğun o güzel eseri daha mükemmel yapmak için zaman kaybediyorsun. Maddi ve manevi çok yoruyor seni ama sen buna rağmen aşkla, sevgiyle başarmak istiyorsun. Kamçısı oldu mu bilmiyorum. (Gülüyor) ‘Ben şöyle yaparım, ben böyle yaparım’ diyerek olmuyor bu işler. 3-4 borunun arasına direksiyon sıkıştırmak, 4 lastik takmakla da bitmiyor.’ cümleleriyle vurguluyor.